Konut ve çatılı işyerinde kurulan kira
ilişkilerinde, kiralayan 6098 sayılı TBK’da sayılan nedenler haricinde kiracıyı
taşınmazdan tahliye edememektedir. Ancak kiracı herhangi bir neden olmadan kira
ilişkisini sona erdirebilmektedir.
Kiracı
tahliye taahhüdünde taşınmazı belirli bir tarihte tahliye edeceğini
bildirmektedir. Kiralayanın tahliye
taahhüdünü kabul etmemesi halinde bu tahliye taahhüdü, kiracı lehine veya
aleyhine herhangi bir hüküm doğurmamaktadır. Kiracının tahliye taahhüdü ve bu
taahhüdün kabulü kira sözleşmesinin feshi (ikale) anlamına gelmektedir. (Nihat
YAVUZ, Kira Hukuku, syf.1324, Ankara, 2021)
Tahliye taahhüdünün geçerli olması için bazı şartlar aranmaktadır. Bu şartların bulunmaması durumunda, geçerli bir tahliye taahhüdünden bahsetmek mümkün değildir.
Tahliye Taahhüdü Yazılı Olmalıdır
Türk Borçlar Kanunu’nun 352.maddesine
göre kiracı kiralananı belirli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak
üstlenmelidir. Yazılı olması geçerlilik şartıdır. Resmi şekil şartı
aranmamaktadır. Adi yazılı olarak yapılan tahliye taahhütleri geçerlidir. Resmi
şekilde yapılıp/yapılmaması kiracının tahliyeyi taahhüt ettiği günde taşınmazı
tahliye etmediği takdirde önem kazanacaktır.
Kiracı
tahliye taahhüdünde belirttiği tarihte taşınmazı tahliye etmezse, kiralayan,
tahliye tarihinden itibaren 1 aylık sürede ister icra dairesine ister mahkemeye
başvurabilmektedir. 1 aylık süre hak düşürücü olup, bir aylık süreçte başvuru
yapılmaması durumunda tahliye taahhüdüne dayalı olarak işlem yapılamamaktadır.
1 aylık sürede kiracıya taşınmazı tahliye etmesi için ihtarname gönderilmesi
hak düşürücü süreye etki etmemektedir. Kanun muhakkak icra dairesine yahut
mahkemeye başvuru aramaktadır.
Kiracı
tahliye taahhüdünde bulunmasına rağmen taşınmazı tahliye etmediği takdirde,
kiralayan icra dairesine başvurabilir. İcra dairesinden kiracıya tahliye emri
gönderilip kiracı tarafından itiraz edildiğinde takip durmaktadır. Kiracının
itirazına karşı kiralayan itirazın iptali davası açabileceği gibi daha hızlı
sonuç alabileceği itirazın kaldırılması davası da açabilecektir. Adi yazılı
tahliye taahhüdüne dayalı açılan takipte, kiracının tahliye taahhüdünde imzaya,
tanzim veya tahliye tarihinin sonradan doldurulduğuna veyahut tahliye
taahhüdünün baskı ile alındığına yönelik itirazı var ise, kiralayan icra hukuk
mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyemeyecektir. İtiraz sonucunda
aradaki uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden, şekli anlamda incelemeye
yetkili icra hukuk mahkemesinin görevi dışında kalacaktır. Kiracının imzaya
itirazına karşın kiralayan, tahliye taahhüdünün resen veyahut tarih ve imzası
noterlikçe onaylanmak suretiyle noterden alınmış olması halinde icra hukuk
mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir.
T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/1019
K. 2015/1686
T. 23.2.2015
Alacaklı,
noterlikçe resen tanzim edilmiş veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar
olunmuş bir belgeye dayanmadıkça, tahliye taahhüdündeki imza ve tahliye
tarihine itiraz edilmesi halinde icra mahkemesinden kiralananın tahliyesini
isteyemez.
T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/18349
K. 2013/1348
T. 31.1.2013
Alacaklı, imzası ikrar olunsa dahi tarihi inkar edilen tahliye taahhüdüne dayanarak itirazın kaldırılmasını isteyemez.
Tahliye taahhüdü, yazılı şekilde
yapılmış kira sözleşmesinin bir hükmünü oluşturabileceği gibi, sözleşmeden ayrı
bir belgede tek taraflı bir beyan ile yapılabilir.
Tahliye Taahhüdü Kiralananın Tesliminden Sonra Yapılmalıdır
Kiracı tarafından sözleşmenin
yapılışından önce veya yapılması esnasında (kira sözleşmesine hüküm konulmak
suretiyle veya noterden resen ya da tasdikleme suretiyle) verilen tahliye
taahhütleri geçerli değildir.
Yargıtay tarafından verilen taahhüdün serbest irade ürünü olması aranmaktadır.
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2017/6-975
K. 2021/1108
T. 28.9.2021
Türk Borçlar Kanunu’nun 352.maddesinin 1.fıkrasında belirtildiği üzere ‘’Kiralananın teslim edilmesinden sonra’’ ifadesi, Yargıtay içtihatları ile şekillenip hukuken geçerli hale gelmiş olan yazılı tahliye taahhüdünün ‘’kiralanın tesliminden sonra hüküm ifade edeceğine’’ dair Yargıtay uygulamasının kanunlaşmış halidir.
T.C
YARGITAY
6.HUKUK DAİRESİ
1187/1624
T. 8.2.1991
4.10.1994
tarih ve 20/28 saylı İçtihadı Birleştirme Kararına göre, ilk kira ilişkisi
kurulmadan veya kurulurken alınan tahliye taahhütlerinin serbest iradeye
dayanmaması nedeniyle geçersizliği kabul edilmiştir.
Bilimsel
öğretide böyle bir taahhüdün mutlak butlan ile batıl olduğu görüşü mevcuttur.
Buna göre hakim tarafından bu husus resen nazara alınmalıdır. Senai OLGAÇ ise,
burada nispi butlanın söz konusu olduğu ve taahhüdün hükümsüzlüğünün (TBK 39’a
göre) bir yıllık sürede ileri sürülmesi gerektiği düşüncesindedir. Yargıtay’da
bu doğrultuda karar vermektedir.
T.C
YARGITAY
6.HUKUK DAİRESİ
2871/6900
T. 8.6.2010
Davalı taahhüdün serbest irade mahsulü
olmadığını savunmuş ise de taahhüdün verildiği tarihten itibaren bir sene
içinde TBK 39 maddesine dayanarak iptal davası açmadığına göre bu taahhüdün
davalıyı bağlayacağının, artık ikraha müstenit olduğu savunmasını ileri
süremeyeceğini kabulü gerekir.
Birbirini
takip eden tahliye taahhütnameleri geçerlidir. Kiracı kanunun koruması altına
girdiğinden ve kiralananı kullanmaya başladığından dolayı, taahhüt vermek
zorunda değildir. Buna rağmen kiracı tarafından tahliye taahhüdü verilirse bu
taahhütlerin geçersizliği ileri sürülemeyecektir.
T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/5354
K. 2005/6665
T. 27.6.2005
Her yıl yenilenen kira sözleşmesi ile tahliye taahhütlerinin
geçerli olmadığı ileri sürülmüşse de, kiralananda otururken verilen tahliye
taahhüdü serbest irade mahsulü olduğu gibi, birbirini izleyen ve yenilenen kira
sözleşmeleri ile birlikte verilen tahliye taahhütleri geçerlidir.
T.C
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
264/350
T. 17.5.1989
Bu konuda uygulamaya yönelik verilen kararlar 4.10.1944 tarih ve 28 numaralı İçtihadı Birleştirme Kararı ile belirlenmiş, sonrasında tevali eden kira sözleşmelerinden alınan tahliye taahhütlerinin geçersizliği bu içtihadı birleştirme kararı kapsamı dışında kaldığı düşünülmüş, değişik uygulamalardan sonra 3.10.1980 gün ve 2/3 sayılı ve yine 4.10.1985 gün ve 2/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararlarının gerekçelerinde kabul edilen tahliye taahhütlerine kötüniyet iddiası ileri sürülmedikçe hukuki geçerlilik tanınmıştır. Güncel uygulamalar bu şekilde sürdürülmektedir.
Tahliye taahhüdü bizzat kiracı tarafından yapılmalıdır. Birlikte yaşadığı eşi veyahut altsoyu ya da diğer kimseler tarafından yapılması durumunda tahliye taahhüdü geçersizdir. Tahliye taahhüdü vekil aracılığı ile de verilebilir. Bunun geçerli olması için özel bir yetkiye ihtiyaç bulunmamaktadır. (Nihat YAVUZ, Kira Hukuku, syf.1329, Ankara, 2021)
Kiracı
tüzel kişi ise, tüzel kişinin yetkili organı veya temsilcileri tarafından
taahhüdün verilmesi gerekmektedir.
Tahliye Taahhüdünde Tahliye Tarihinin Açıkça Yazılmış Olması Gerekir
TBK 352
maddesi gereğince kiralananın belirli bir tarihte boşaltılması taahhüt
edildiğinden, tahliye tarihinin taahhütnamede yazılmış olması gerekir. Tarih
yazılmadan genel geçer ifadelerle kiralananı boşaltmayı taahhüt ederim gibi
beyanlar geçerli değildir. Tarihe ilişkin Yargıtay dairelerinin farklı
kararları vardır.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/5707
K. 2005/8162
T. 15.9.2005
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2020/1175
K. 2020/2309
T. 9.3.2020
Tahliye
taahhüdünde, tahliye tarihi belli (açık) bir şekilde yer almadığından Türk
Borçlar Kanunun 352.maddesinde aradığı anlamda bir tahliye taahhüdünün
varlığından bahsedilemez.
Şarta bağlı
tahliye taahhüdü geçerlidir. Şartın gerçekleşmesi halinde gerçekleştiği
tarihten itibaren 1 ay içerisinde yasal yollara başvurulmalıdır.
T.C
YARGITAY
6.HUKUK DAİRESİ
1388/2938
T. 7.4.2009
Kiracının Taahhütteki Tarihin Kiralayan Tarafından Sonradan Doldurulduğu İddiası
Kiralayanlar tahliye taahhüdünün kiralananın tesliminden sonra
yapılması şartını, ilk kira sözleşmesi yapılmadan yahut yapılması esnasında
kiracıdan aldıkları tahliye taahhütnamesinde, tarih kısmını boş bırakarak yahut
imza anında sonraki bir tarihin yazılmış olması yoluyla, dolanmaktadır. Kiracının
tahliye taahhüdünün ilk kira sözleşmesi ile birlikte müzayaka (zor) durumundan
faydalanılarak alındığını ispatlaması gerekmektedir. Kiracının yapması gereken,
ilk kira sözleşmesi ile imzaladığı tahliye taahhütnamesinin hemen ardından
ihtarname çekerek taahhüdün ilk kira sözleşmesi ile imzalandığından ötürü
geçersiz olduğunu bildirmesidir. Ancak bu şekilde sonrasında kendisine karşı
açılabilecek tahliye taahhütnamesi sebebiyle tahliye davasında iddianın
samimiyetini tehlikeye düşürebilir. (Feyzioğlu, syf.688; Tandoğan, syf.198)
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2017/6-975
K. 2021/1108
T. 28.9.2021
Kira
sözleşmesinin yapılması sırasında tarihleri boş olan ve kiracı tarafından
imzalanan tahliye taahhüdü alınması durumunda, bu belgenin kiralananın teslimi
öncesinde tarihlerinin boş olarak verildiği ve anlaşmaya aykırı olarak sonradan
tamamlandığına ilişkin savunmanın kanıtlanması gerekir.
Düzenleme ve
boşaltma tarihlerinin sonradan tamamlanması belgenin geçersizliğini
gerektirmediği gibi bu tarihlerin anlaşmaya aykırı olarak tamamlandığına
ilişkin iddia kiracı tarafından ispatlanmalıdır.
T.C
YARGITAY
6.HUKUK DAİRESİ
2856/3289
T. 8.3.1991
Kiracı,
taahhütnamedeki imzanın kendisine ait olduğu, ancak kira ilişkisinin başında
tanzim ve tarihleri boş olarak verildiğini, bu nedenle taahhütnamenin geçersiz
olduğunu savunmuştur. Gerçekten, 23.8.1988 tanzim ve 15.9.1989 tahliye tarihli
taahhütnamenin tarih yerlerinin imza edilirken boş bırakıldığı, bu yerlerin
noktalama ile geçiştirilmiş olmasından ve bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır.
Tanzim ve taahhüt tarihleri sonradan başka kalemle yazılmıştır. Ne var ki, Türk
Hukuk sisteminde müşterek maksada uygun doldurulmak suretiyle beyaza imza
geçerlidir. Ancak, maksat dışı doldurulmuşsa, bunun kanıtlanması halinde geçersizliği
kabul edilebilir. Davalının imza ve belgeyi kabul etmesinden, kiralayana tanzim
ve tahliye yerleri açık bir belge verdiği anlaşılmaktadır. Bu tarihlerin
sonradan yazılması belgenin geçersizliğini gerektirmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder