İşverenin veya Başka Bir İşçinin Bulaşıcı Hastalığa Tutulması Sebebiyle İşçinin İş Sözleşmesini Haklı Sebeple Feshi

    İşverenin veya Başka Bir İşçinin Bulaşıcı Hastalığa Tutulması Sebebiyle İşçinin İş Sözleşmesini Haklı Sebeple Feshi

 

 

 

 

Sağlık nedenleri ile haklı fesih nedenlerinden bir diğeri ise ‘’İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulması’’ durumudur.

 

 

Bu hükme göre işçi yararına fesih hakkının doğabilmesi için her şeyden önce işverenin veya diğer bir işçinin tutulduğu bulaşıcı hastalığın örneğin grip gibi sadece bulaşıcı olması yeterli olmayıp işçinin sağlığı açısından ciddi bir tehlike oluşturması gerekir. Örneğin, verem ve deri hastalıkları gibi hastalıklar bu niteliktedir. [1]

 

 

 Yine kanun metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, işçinin haklı sebeple derhal fesih hakkını kullanabilmesi için, bulaşıcı hastalığa yahut işin niteliği ile bağdaşmaz nitelikteki hastalığa tutulan işveren yahut işçi ile süreklilik arz edecek şekilde, yakından ve doğrudan görüşmesi gerekir. İşçi nadiren bu kişiler ile görüşüyorsa bu koşul gerçekleşmiş olmaz.

 

 

Burada bir diğer önemli husus, işçinin kendisinin tutulduğu bulaşıcı hastalık sebebiyle iş akdini haklı nedenle fesih edemeyeceğidir. Zira kanun açıkça, işçinin tutulduğu hastalık değil, sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçinin bulaşıcı veya işi ile bağdaşmayan bir hastalığa yakalanmasını şart koşmuştur.[2] 

 

 

Yargıtay işçinin kendisinin yakalandığı sara, kronik şizofreni, akıl hastalığı gibi hastalıkların işçinin işi ile bağdaşmayacak nitelikte hastalıklar olduğunu kabul ederek İş Kanunu 24/I, b uyarınca iş akdini haklı sebeple feshedebileceğini hükme bağlamaktadır. [3]

 

 

Ancak doktrinde işçinin kendisinin bulaşıcı hastalık sebebiyle iş akdini İş Kanunu 24/I, b uyarınca haklı sebeple feshedemeyeceği görüşleri mevcuttur. Yargıtay'da 16.5.2007 tarihli kararında, Hepatit B taşıyıcısı olan bir işçinin, iş sözleşmesini kendisinin feshetmesini haklı kabul etmemiştir. Kararda, Hepatit B taşıyıcısı olan “işçinin kendisinin hastalığını ileri sürerek işverenin fesih hakkını kullanmasını istemesi, bunun işveren tarafından kabul edilmemesi üzerine iş sözleşmesini feshetmesi söz konusudur. Yasaya göre akdi fesih hakkı bulunmayan davacının iş sözleşmesini feshi haklı değildir” sonucuna varılmıştır. (Yargıtay 9. HD., 16.5.2007, E.2006/27796, K.2007/15292)Ancak şartlarının oluşması halinde İş Kanunu 24/I, a uyarınca haklı sebeple fesih koşulları oluşur.[4]

 

 

Çin Halk Cumhuriyeti'nde ortaya çıkan ve ilk kez 2020 yılı Şubat ayında ülkemizde görülen Covid-19 salgını sebebiyle iş akdinin işçi tarafından haklı sebeple feshedilip/feshedilemeyeceğine ilişkin Yargıtay uygulaması bulunmamaktadır. 

 

 

Henüz aşı çalışmalarının sonuçlanmadığı, olunan aşıların virüse karşı etkisinin belirlenemediği, virüsün yayılmasının ve etkilerinin kontrol altına alınamadığı, her gün gerçekleşen insan ölümlerinin durdurulamadığı gerçektir. Her ne kadar devlet tarafından Coronavirüs'e yakalanan kişilerin karantina altında kalmaları için bir takım tedbirler alınmışsa da, bu tedbirlerin sağlıklı uygulanmayışı, gerek Coronavirüs'e yakalanan gerekse temaslı olan kişilerin bu durumlarını gizleyerek işlerinde çalışmaya devam ettikleri göz önüne alındığında işçinin, işyerinde sık temas ettiği işveren ya da diğer işçilerin Coronavirüs'e yakalanması halinde iş akdini haklı sebeple feshedebileceğini düşünmekteyiz. 

 

 

 



 

[1] Prof. Dr. Sarper SÜZEK, İş Hukuku, Beta, 15.Baskı, İstanbul, 2018

[2] Çelik-Caniklioğlu-Canbolat, İş Hukuku Dersleri, 28.Baskı, İstanbul, 2015

[3] Y9HD, 31.1.1992, 12816/824

[4] Y9HD, 10.4.1989, 231/3355, YKD, Eylül 1989, 1269 ve Süzek’in incelemesi, Değerlendirme 1989, 58-59.

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder