BOŞANMA VE AYRILIK DAVALARINDA İŞTİRAK NAFAKASI ve GÖZETİLEN İLKELER

Boşanma ve ayrılık davalarında çocuğun velayeti kendisine verilmeyen taraf, çocuğun eğitimi ve bakımı sebebiyle gerçekleştirilen giderlere, ekonomik ve sosyal durumunun imkan verdiği ölçüde katılmak zorundadır. Hukukumuzda tarafın çocuk için katıldığı nafakaya, iştirak nafakası denmektedir.





Çocuk için tedbir nafakası, davanın açılmasından kesinleşmesine kadar sürerken, iştirak nafakası ise kesinleşme tarihinden iştirak nafakasının son bulma sebeplerinin gerçekleşmesi ile son buluncaya kadar devam etmektedir.


İştirak nafakası tutarı tespit edilirken, çocuğun, yiyecek, giyecek, barınma, sağlık, dinlenme, eğitim-öğretim, harçlık ve ulaşım giderlerinin araştırılarak sonuca varılmalıdır.


Boşanma ve ayrılık davalarında çocuğun velayeti kendisine bırakılan taraf açıkça iştirak nafakası talebinin olmadığını beyan etmemişse, mahkeme tarafından çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmelidir.


İştirak nafakasında talep edilen tutar aşılarak karar verilememektedir. Boşanma ve ayrılık davalarında iştirak nafakası talebi için ayrıca harç alınmadığı ve reddedilen kısım için yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmediği göz önüne alındığında, velayeti kendisine bırakılan tarafın iştirak nafakası talep tutarını yüksek belirtmesi yararına olacaktır.


                Dilekçesinde nafaka istendiği belirtilmiş ancak nafakanın türü belirtilmemiş ve anlaşılmıyor ise mahkemece tarafa talebi açıklattırılmalıdır.


                Boşanma davası sırasında iştirak nafakasından vazgeçilmiş olsa dahi boşanmadan sonra iştirak nafakası istenilmesi olanaklıdır. (Yargıtay 2.Hukuk Dairesi, 22.10.1990, 10472-9759)


                İştirak nafakasında, çocuğun velayeti kendisine bırakılmayan tarafın ödemeyi kabul ettiği tutar belirlenmelidir. Tabii bu tutar açıkça tarafların ekonomik gücünün elverdiği ölçülerden yüksek olabilirken, çok düşük miktarda olamamaktadır.


                İştirak nafakası her zaman istenebilmektedir. Gerek boşanma ve ayrılık davası sürerken gerek davadan sonra istenebilmektedir. İştirak nafakası tutarında taraflar anlaşmış ise bu tutar mahkemece onaylanmalıdır. Taraf boşanmayı sağlamak için anlaşmalı boşanma protokolü ile bilerek ve isteyerek mali gücünün üstünde bir tutarı nafaka olarak ödemeyi kabul etmişse, sonradan önemli miktarda gelir kaybı yaşamadıkça bu tutarın indirilmesi talebinde bulunamayacağı açıktır. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi 26.01.2017 T., 2016/9940 E., 2017/669 K.)


                Boşanma davasının reddi halinde mahkemece çocuk için iştirak nafakasına hükmedilemez. Ancak davanın kesinleşmesine kadar tedbir nafakası devam edecektir.


                Çocuk için iştirak nafakası tutarının üstünde bir harcama yapılırsa, bu tutar diğer taraftan istenememektedir. Zira yapılan bu masraflar ahlaki bir görevin yerine getirilmesi niteliğindedir.


                İştirak nafakası gerek boşanma ve ayrılık davalarında, gerek yalnızca iştirak nafakası talepli bağımsız davalarda istenebilir. Taraflar boşandıktan sonra, çocuğun okula başlaması, kalıcı bir sağlık sorunu yaşaması gibi sebeplerle giderlerinin artması halinde iştirak nafakasının arttırılması dava açılması gerekmektedir.


Boşanma ve Ayrılık Davalarında Çocuk İçin Tedbir Nafakasına İlişkin Yazımızı İncelemek İçin Tıklayınız.


 Instagram Sayfamızı Ziyaret Etmek İçin Tıklayınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder